Merhaba arkadaşlar,
Bir hayalimiz vardı. Nihayet gerçekleşti. Saim’le birlikte oluşturduğumuz mirasımızı bırakacağımız adres belli artık.
Miras kelimesinin sözlük anlamlarından biri de “bir insanın ya da kuşağın kendinden sonra gelen kuşağa bıraktığı şeyler“dir.
En yaygın kullanılan anlamı ise ebeveynlerin biyolojik çocuklarına bıraktığı maddi birikimdir. Tarih boyunca da günümüzde de bu tür miras anlayışı yüzünden kardeş kardeşe, çocuklar ebeveynlerine, akrabalar birbirine düşman oldu, miras uğruna nice kavgalar yaşandı, nice canlara kıyıldı ve kıyılmaya da devam ediyor.
Bu şekilde tanımlanan miras kavramı bize bir şey ifade etmiyor. Hatta kan bağı yoluyla gelen maddi mirasın insanları bencilliğe, açgözlülüğe ve atalete teşvik ettiği için zararlı olduğunu düşünüyoruz. Çocuklarımız da bizim gibi düşünüyor.
“Mirasyedi” tanımının kendisi bile aşağılayıcı bir kavramdır.
Elbette anne babaların çocuklarının eğitim almalarını sağlamaları onların görevidir. Çocuklar, kendi ayakları üzerinde durabilen yetişkinler olabilmek için beceriler geliştirmeyi ve çalışarak kendilerini geçindirebilmeyi öğrenmelidir.
Anne babaların çocuklarının topluma yararlı yetişkin bireyler olabilmeleri için ellerinden gelenin en iyisini yapma sorumlulukları vardır. Ama bundan ötesi bizim düşüncemize göre çocuklarımıza yarar getirmez. Hatta sorumluluk almayı öğrenmemiş insanlara miras yoluyla gelen emeksiz hazırlop maddi gücün, insanın kendi potansiyelini ortaya çıkarma arzusunu azalttığını görebilmek için çevremize bakmak yeterli oluyor.
Uzun yıllardır bir hayalimiz vardı: Hem bilgi ve deneyim mirasımızı hem maddi mirasımızı, bu mirası çoğaltacak ve yayacak insanlara bırakmak ve biyolojik olmayan çocuklarımıza eğitim ve kendilerini yetiştirme olanakları sunmak. Bunun için bir vakıf oluşturmayı planlıyorduk.
Kuruluş sürecimiz artık tamamlandı… Veeee KURALDIŞI EĞİTİM VAKFI kuruldu. Çok sevinçli, çok mutluyuz. Kuruluş aşamasında bile arkadaşlarımız vakfın kuruluşuna destek verdi. Daha şimdiden çok sayıda arkadaşımız, öğrencilerimiz vakfa sevgilerini, emeklerini, yaratıcı fikir ve katkılarını koymaya hazır, istekli ve yeterli olduklarını bildiriyorlar.
Her vakfın bir kuruluş amacı var. Bizimki de eğitim. Çocukların eğitimine burs sağlayan birçok vakıf ve dernek var; bu vakıflara artık biz de dâhiliz.
Peki, farkımız ne?
Çocukların eğitimi elbette çok önemli. Ama bunun ötesinde çok önemli üç konu daha var:
- Çocuklarımızın normal eğitimlerinin yanı sıra özgüvenlerini, özsaygılarını geliştirebilmeleri için onlara yetişkinlere yönelik verdiğimiz eğitimlerin çocuklara yönelik versiyonunu vermek,
- Bu çocuklara eğitim verebilecek ve ilham olabilecek eğitmenler yetiştirmek,
- Kuraldışı TV aracılığıyla bireysel gelişim kavramını internetin erişebildiği her yere ulaştırarak bireylerin ve toplumun gelişimine katkıda bulunmak.
Çocuklarımızın onların özsaygısını, özgüvenini geliştirmelerine, kendi rotasını çizebilen, inisiyatif alabilen, çevreye duyarlı, güçlü ve empati yetileri yüksek bireyler olmalarına katalizör olabilecek donanıma ve idealizme sahip eğitmenleri yetiştirmeyi amaçlıyoruz.
Bu idealist eğitmenler halen Türkiye’nin dört bir yanında öğretmenlik yapan öğretmenlerimiz içinden de çıkabilir, gönüllü olarak Türkiye’yi dolaşarak belli sürelerde değişik okullarda çocukların yukarıda saydığımız özellikleri geliştirmelerine yönelik eğitim vermek isteyen idealist insanlar da olabilir.
Beyinlerin tüm dünyada dağılımları eşittir; sahipleri hangi ırk, cinsiyet, milliyetten olursa olsun. Fark, bu beyinlerin hangi ortamda ve nasıl bir eğitimle beslendiklerindedir. Akademik gelişim ancak bireysel gelişim ile desteklendikçe “insanlaşır”.
Çocukların beynini sevgiye, paylaşıma, yaratıcılığa, üretkenliğe, topluma yararlı bireyler olmaya teşvik edecek şekilde beslediğimizde dünyada cenneti yaratmak için payımıza düşen sorumluluğu yerine getirmiş oluruz.
İşte KURALDIŞI EĞİTİM VAKFI’nın amacı bu. Birlikte. El ele!
Gelişen bir Türkiye için çorbada tuz olabilmek umuduyla, heyecanıyla, enerjisiyle hep birlikte…
Nil Gün Koç
Kuraldışı Eğitim Vakfı
Yönetim Kurulu Başkanı